27 Eylül 2007 Perşembe

Kullanma talimatınıza uyuyor musunuz?


PROF. DR. MUSTAFA NUTKU
En basit bir makinanın bile kullanma talimatına uyulmazsa, o makina ya bozulur veya verim alınamaz. En mükemmel makina halinde ise, kullanma talimatına uymak çok daha fazla önemlidir. Bu, hiç kimsenin inkar edemeyeceği bir gerçektir. Fakat, insanlar basit makinaları kullanırken kullanma talimatlarına ekseriya uyabilirken, en mükemmel makinayı kullanırken tam aksi bir davranışla kullanma talimatına ekseriyetle muhalefet ederler ve aslında bu muhalefetlerinin neticesi olan arızaların sebeplerini ve giderilme yollarını da garip ve anlaşılmaz bir şekilde, başka yerlerde ararlar!

İnsan, kâinatın en mükemmel makinesidir. Onu Yapan, “Kullanma Talimatı”nı da vermiştir. Bu makina, onu Yapanın “Kullanma Talimatı”na uyularak çalıştırılmazsa, elbette arıza verecek ve ondan verim alınamayacaktır.

Türkçemizin bir azizliğindendir ki, aynı ifade bazen aynı mevzuda hem olumlu hem de olumsuz manâya gelebilmekte; kişilerin niyet ve maksatlarına göre, bazen bu cins ifadelerde tevilin en uç ve en aykırı noktasına kadar gidilebilmektedir. Bunun en bariz ve tipik misallerinden biri, çocuklarımızın okula ilk başladığında eline tutuşturduğumuz “Okuma Kitabı”dır. Bu kitap ismi, niyet ve maksada göre “Kitap okuma!” yasaklaması olarak da, yani tevilinin en uç ve en aykırı şekliyle, tamamen ters bir manâda da kullanılabilir. Bunun gibi, en basitinden en mükemmeline kadar bütün makinaların onlara arıza verdirtmeden ve verimli olarak kullanılabilmesi için, o makinayı yapan tarafından verilen “Kullanma Talimatı” da tamamen ters bir manâda, yani “Talimatı Kullanma!” yasaklaması olarak anlaşılırsa, bu tevil en uç ve en aykırı manâsına kadar zorlanırsa ve o makinanın kullanma talimatına uyulmazsa, o makinanın arıza vermesinden veya verimli çalışmamasından, kimin kime şikayete hakkı olabilir ve bu durumla ilgili başka sebepler ve çareler aramanın ne faydası olabilir?

İşte, insanın kâinatın en mükemmel makinası olduğunu ve onu Yapanın “Kullanma Talimatı”nı da yapmış olduğunu düşünebilmeli; ailevî meseleleri de dahil, insanın ferdî ve içtimaî hayatındaki her neviden bozuklukların sebep ve çarelerini başka yerlerde aramak yerine, her şeyden önce, onu Yapanın verdiği “Kullanma Talimatı”na uyularak çalıştırılıp çalıştırılmadığını araştırmalı ve buna göre gereğini yapmalıyız.

3 yorum:

Adsız dedi ki...

28 Eylül 2007
CUMAMIZ MÜBAREK OLSUN
DUALARIMIZ KABUL OLSUN
HAYIRLI CUMALAR
Toprak gibi her şey üstüne bastığı halde hiçbir şeyini esirgemeyip nimetlerini herkese verenlerden olmayı bize lütfet!
Alan ellerin değil, veren ellerin,
Affedici olduğu için affedilenlerin,
Hak ile doğan, Hak ile yaşayan, Hak ile ölenlerin ve
Sonsuz hayatta yeniden doğanların safına katılmayı bize nasip et.
AMİN

ruzun dedi ki...

AMIN...

AFACANLAR38 dedi ki...

Şöyle bir başını çevirde bak kainata ki hiçbirşey sebepsiz ve gereksiz yaratılmamıştır. Şu gürül gürül akan sular hiç mümkün mü ki kendi kaynağından aksın. O halde Rahman olan Allah onları insanlara rahmetinin eseri olarak gönderiyor.