
Hicri yılbaşı nedir?Hicri takvim,
Hz. Muhammed (s.a.v)’in Mekke’den Medine’ye
hicret etmesiyle başlamış olmaktadır.
Bu tarih, 16 Temmuz 622’dir. Ayın yörüngesi
üzerinde dönüşüne dayanılarak düzenlendiği
için una (Hicri Kameri” veya “Sene-i Kameriye”
gibi adlar verilmiştir. Hicri takvim, Peygamberimizin
vefatından sonra, günlerin hesaplanmasında ortaya
çıkan bazı karışıklıklar üzerine düzenlendi. Hicri
takvim ayın hilâl şeklinde göründüğü ilk geceyi ay
başı olarak kabul eder. Ayın tekrar görünüşüne
kadar geçen süreyi bir ay; on iki ay da bir yıl sayılır.
Bu takvime göre ayın dünya çevresindeki dönüşü
yirmi dokuz buçuk gün olarak kabul edilir.
Bu sebeple bir ay 29, bir ay da 30 gün olarak
kabul edilir. Böylece miladi takvimde bir yıl 365 gün,
Kameri’de de 354 gün olarak hesaplanır. Bu yüzden
hicri aylar miladi aylardan her yıl on bir gün önce gelir.
Bu durum, hicri ayların mevsimlere denk düşmesine
sebep olur. Bu yüzdendir ki, hicri takvimin bir ayı
olan Ramazan, bazen kış, bazen de yaz mevsimlerine
veya diğer mevsimlere rast gelerek, yılın bütün
mevsimlerini, haftalarını, aylarını ve günlerini dolaşır.
36 yıl oruç tutan biri de yılın her ay ve günlerinde
oruç tutmuş olur.Hicri takvimde yılbaşı Muharrem
ayının 1. günüdür. Muharrem ayını, Safer,
Rebiyülevvel, Rebiyülâhır, Cemaziyelevvel,
Cemaziyelâhir, Recep, Şaban, Ramazan, Şevval,
Zilkade ve Zilhicce ayları takip eder.Hepimiz
Müslümanız elhamdülillâh. Ama hepimiz
Müslümanlığımızın icabını yaşamıyoruz maalesef...
Biz, Müslümanlığın icabını yaşama hâline “dindarlık”
diyoruz. Kim inandığı gibi yaşıyorsa, ona dindar
insan sıfatını takıyor, dindar adam, diye yâd ediyoruz.
Bu sıfat onun hakkıdır zaten. Siz dindarlığı,
zamanın kötülük ve fitnesine karşı giyilen koruyucu
bir zırh olarak da kabûl edebilirsiniz. Aslında dindarlık,
sahibini sadece âhirette Cennet’e koyan bir yaşama
tarzı olmakla kalmayıp, dünyada da huzura,
saadete sevkeden bir yaşama tarzıdır. Nitekim
İsa Peygamber’in doğumu ile Hazret-i Muhammed’in
hicretine başlangıç olan yılbaşlarında dindar olanla
olmayanın yaşayışını ibretle seyrediyorsunuz.
Dindar olanlar, yılbaşı gecelerinde düşünüyorken,
şuur altında bile olsa diyorlar ki: —
Yılbaşı gecesinin mânası, sayılı ömür senelerinin
birinin daha bitmesi, ölüm denen kesin âkıbete
biraz daha yaklaşılması, gençlik günlerinin '
tükenip, ihtiyarlık demlerinin gelmesi.. demektir.
Nitekim her yılbaşında siyah saçlara biraz daha
aklar düşüyor, akların sayısı da biraz daha çoğalıyor.
Öyle ise, böyle gecelerde daha çok sefalete, daha
çok sefahete düşmek yerine; daha çok âhirete,
daha fazla ebedî âleme meyili olmak lâzımdır.
Zira bu hızlı gidiş, - ister ikrar et, ister inkâr -
kabire, öteki dünyaya doğrudur. İşte dindarlık
böyle düşündürüp, böyle tedbirli hareket ettirdiği
içindir ki, dindar insanın, geçen senelerinden
pişmanlığı azdır. Ama kendisini dinî ölçülerle
kayıtlı görmeyen başıboş insanlarda ise her
yılbaşında böyle bir muhakeme ve düşünceden eser yok.
Tam bir şuur ve idrak mahrumiyeti içindeler..
Ölüme bir sene daha yaklaşmanın delilini teşkil
eden gecede, hem ahlâkından, hem mâneviyatından,
hem de parasından zararlar görmekte,
fireler vermekte, pişman olacağı fiilleri
çoğaltarak işlemekteler. Birkaç saatlik bu
eğlence ve sefahetin arkasından ömür boyu
üzüntü ve pişmanlıklar gelmekte... Onu böyle
ömürboyu pişmanlıklara sevkeden şey,
İslâm’ın icabını yaşamayışında, yâni, dindar
olamayışındadır. Şâyet dinin emirlerine
sadık kalacak bir iman kuvveti, dindarlık
emâresi kazanabilse, her yılbaşı, tam aksini
düşünmesine, kendisine çekidüzen verip iman
ve ahlâk bakımından yükselmesine sebep olacak,
geçmişinden pişmanlık duyan bir sefahet ve
sefalete düşmeyecek... Demek ki, yılbaşı
gecelerinde kimilerini o hâle düşürüp,
kimilerini de bu duruma çıkaran şey,
dindar olup olmamaktan başka birşey değildir.
Anlaşılan, şahsı düşündürüp, mes’ud ve
bahtiyar kılan şeyin dindarlık olduğu kesindir.
Ferdi muhakemesizleştirip sefalete itenin de
dinde lâubalilik olduğu bir vakıadır. Demek
imtihan dünyasıdır bu. Her ikisine de yol açık.
İsteyen oraya, dileyen de buraya yönelir. Kimi
yılbaşında şuurunu iptal eder. Kimi de ihyâ...
Biz şükrederiz dindarlığımıza, hamd ederiz
bizi böyle düşündürüp, amel ettiren Rabbimize.
(alinti)
2 yorum:
Sevgili Ruzun ablacigim Hicri yilbasinizi tebrik eder,yeni yilin hayirlar getirmesini dilerim sevgiler
s.a arkadasim,
gecikmeli olarak
hicri yilbasini kutluyorum, hayirlara vesile olmasini temenni ediyorum.
mutlu haftalarin olsun...
Yorum Gönder